Nasil Hipnoz Ediliyorsunuz ve Neden? Big Bang ve SEN!

Bu yaziyi okumadan evvel, eger daha önceki yazilarimi okumamis iseniz bir bok anlamayacaginizi simdiden söyleyebilirim! Yani tanrisal bir inanca sahipseniz hic okumayin!

Hipnoz edilme yolundaki en etkili yöntem alfabedir! Yani tüm harfeler, heceler, kelimeler ve buna bagli olusan cümleler sizleri bilincaltinizda programlar. Kadim halklarin birakmis oldugu yazitlara bakilirsa, harflerden cok, semboller ve heceleri betimleyen cizimler kullanmislardir. Bunun sebebi ilk kadim irklarin bugün bizim koustugumuz veya iletisim kurdugumuz gibi iletisim kurmuyor olmasindan dolayida olabilirdi! Farkli lisanlarin ilk ortaya cikisini babil iletilerinden ve babil kulesini kurmaya calisan insanlarin "Tanrilar" tarafindan onlari cezalandirmak amaciyla olusturduklari farkli lisanlar ile insanlari birbirlerinden koparmalarinda görmüstük. Bu ilk "böl ve yönet" metodunun ortaya ciktigi andi. Hristiyanlik bundan 3000 (hatta daha fazla) sene evvellere varan bir "günese ibadet" inancidir. Romalilarin ilk olusturdugu "Latin Alfabesi" zamaninda din kitaplarini yazmis olan bilgeler tarafindan incelikle olusturlmustu. Bu bilgeler kabalistik ve maji dallari ile cok ilgilenen bir gruptu. Tüm Latin harfleri tamamen geometrik sekillerde olusturulmustur. Kabalistik majide kullanilan düz ve geri okumalar ayni sekilde alfabeyede uygulanmisti. Örnegin M harfinin ters olarak W olmasi, P harfinin b olmasi, N harfinin Z olmasi, U harfinin n olmasi gibi. Bircok harf tek tek kullanilip algilanarak okunmasindan dolayi bilincaltina cok yogun bir etki yapmaktadir. Eegr bu yaiyzi okyubliioyrsnaiz dmeekki hpionz eidlelbiilrinsz! Bu yaziyi anlamis olmanizin nedeni beyninizin harfleri tek tek algilayarak yerine koyup size "kelimenin" ne oldugunu gösterek "lisani" anlamanizi saglamaktir.  Yani isterse bir kac harf eksik olsun, yeterki harf corbasi beyinde bir "resim" olusturabilsin! Dikkat ederseniz türkce klavye ile yazmama ragmen kelimlerin ne oldugunu cok rahat secebiliyorsunuz!

Beyin harfleri kafada tutmak yerine bunlari resimler olarak siralar. Yani her kelimenin cagristirdigi bir resim olarak! Ekmek, pencere, köpek, araba, mavi fil, kirmizi koltuk gibi kelimeler kafaniza bu nesnelerin resmini getirerek sizin onlari görsel olarak algilamanizi saglar. Yani aklinizda tuttugunuz sey asla kelimenin kendisi degil, daha dogrusu bunu cagristiran resimdir. Görsel resimleride yaziya dökmenin yolu ise "alfabeyi" kullanarak mümkündür. Yoksa bir fili izah edebilmek icin resmini cizmeniz saatlerinizi alabilirdi. Kelimler resimleri sifreleyen geometrik acilimlar ve beyinde bu sifreleri cözen bir desifre mekanizmasidir. Encoder ve decoder olayi! Okuyarak veya düsünerek sürekli olarak bir desifreleme cabasindasinizdir. Bu nedenlede sürekli olarak sunu veya bunu okumaniz veya isyerindeki isler gibi seyleri sürekli olarak kafanizda canlandirip üzerine düsünmeniz saglanir. Yani beyniniz sürekli olarak bir bombardiman altindadir. Desifre bombardimani! Asla bos kafa ile oturmamalisiniz, asla bos durmamalisiniz, asla kendinize vakit ayirmamalisiniz gibi olusturulmus olan toplumsal veya calisma kurallari ile kendinize aslinda neler yapildiginin farkina varacak zamaniniz dahi olmuyor. 

Günlük yasamda kullandiginiz kelimelerin cogu sizleri frakina varmadan "bilinc altinizda" programliyor! Yani zihniniz kelimeyi tipki yazdigim seyler ne ise öyle anliyor fakat bilincaltiniz hafleri ve pozisyonlarini tek tek algilayarak sizlere siz farkinda olmadan farkli önerilerde bulunuyor. Harflerin boyu, rengi, yazim tarzi, aralarindaki mesafe ve satir bitisiklikleri bu tür bilincalti önerilerin olusturlumasina yardimci olur. Hic akliniza su soru gelmedimi. neden iki tane alfabe kullaniyoruz diye? Yani büyük ve kücük olarak, ki ikiside farkli! Neden baslangic büyük harfle olmali gibi kurallari hic sorgulamayi denedinizmi? Yani ha büyük yazmisim ha kücük, sonucta ikisinide anlamiyormuyuz?

Bir örnek vereyim: markete gittiniz ve iki ürün ile karsi karsiyasiniz! Birisinin adi "Süt" digerininki ise "süt"! Hangisini alirsiniz? Hangisi size daha cazip geliyor? Neden? Bunun cevabini simdi yazmayacagim, cünkü bunun üzerine düsünün istiyorum!

Simdi biraz alfabedeki muammalara bakalim. Alfabe ilk olarak A yani "Alfa" ile basliyor. Alfa erkekligi ve tanrisalligi temsil eder. Din kitaplarinda gecen "Ben hem Alfa hemde Omegayim", "Hem baslangicim hemde sonum" gibi anlatimlara sizleri cekebilmek icin. Yani dinin erkek isi oldugunu anlayin diye. Sexist ve kudretli bir harftir. Sizlere tüm alfabeyi tek tek siralamaycagim ancak en acik örnekleri verecegim. F G H nin siralanisi: F= fertilize etmek (döllemek), G harfi geometrik olarak yuvarlak olan kadini ve palik bir monolitin yani erkegin yandan girerek cinsel iliskiyi yaratmalarini temsil eder, H harfi ise iki palik monolitin (erkek ve kadin) bir cocuk ile baglantiya gecmesini temsil eder. Kisacasi FGH= Üreyin! K yine palik bir monolite (insan) yandan yapilan bir saldiri (ok) ile öldürmeyi temsil eder! ÖrneginKatil! J ise tipki bir kanca gibi kurbana asili kalmayi yani etki altinda tutmayi sembolize eder. M harfinde üc tane piramit bulunmaktadir! Üstteki V biciminde asagi gelen kisim kadini yani rahmi temsil ederken, alttaki iki piramit ise baba ve ogulu temsil eder, yani yine üreyin desifrasyonu. W harfi ise sadece bunun tersten okunusudur (Volkswagen amblemine ters ve düz bakin)! B harfini yana yatirirsaniz ortaya ne cikiyor? Iki kadin gögüsü! Sexizm! P harfi prensi temsil eder, yani yeni dogacak olan mesih prensini! O harfi oroborusu yani sonsuzlugu temsil eder, insanligin yilan mezhebi tarafindan kandilirmasinin sembolü! Y harfi tersyüz olarak isigin kirilmasini ve 3 boyutlu göreceligin yaratilmasini temsil eder. Tipki bir prizmaya vuran isigin renklere dagilmasi gibi. Z harfi uyumanizi ve sorgulamamanizi tavsiye eder. N ise bunun sadece yan yatmis halidir. Karikatürlerde neden uyuma anlarinda ZZzzzzzz yazilir sizce? Ayrica N ve Z harfi üst üste getirilerek NaZi swatikasi olusur! S harfi yilani yani aldatilmayi veya kandirlimayi temsil eder, ayni zamandada beyninizin sürüngen kismini yani vahsi ve hayatta kalmak icin öldürmeyi yegleyen kismi kullanmanizi "tavsiye" eder! Xharfi iki ücgenin yani kadin ve erkegin birlesimini temsil eder, yani X dendigi zaman akliniza SEX kelimesinin gelmesi hicde tuhaf bir raslanti degil. Harfin okunusu cikarttigi ses "IKS", birde "SEKS" okunusunu arda arda tekrar edin arada cok ufak bir nüans farki oldugunu kark edeceksiniz. T harfi tipki bir puttaki adamayi temsil eder, yani isanin carmiha gerilip insanlarin günyahi icn kendini adamis olmasi gibi. Tapinak ve Tapmak kelimesindeki T önerisi sizlerin yasaminizdan "Tanriya" inanarak ödün (inanc adagi) vermenizi öneriyor. Tüm harfler sadece hipnotik öneriler yani emir degiller, sizler sadece karsilik vererek öneriyi "gerceklestiriyorsunuz". 

Peki bu konu aslinda cok uzun ve gercekten zaman gerektiren bir arastirma alanini olusturuyor. Sadece sizlere kisa birer örnek vererek aslinda sizlerin: uyumaniz, calismaniz, soru sormamaniz, otoriteyi (devlet ve tanri) sorgulamamaniz ve üremeniz icin yapilan beyin yikamasinin nasil olustugunu göstermek istedim.

Arapca ile bir sorunumuz yoktu aslinda. Problem sadece ta islami savaslarin sonunda vatikanin araplar ile türkiye üzerine yapmis oldugu anlasmaya kadar uzaniyor. Bu lisan ve alfabe degisimi ta o zamanlar planlanmis birseydi. Bu kontrol mekanizmasini yaratmis olanlarin ajandasi asirlari kapliyor ve herseyin zamanini sembolizm ve astroloji yolu ile oturtuyorlar. Latin alfabenin türkiyeye uygulanmasi ne bir tesadüftü nede bir iyi niyet göstergesi! Hersey plana bagli olarak ayarlandi. Dikkat edin kac ülke "demokrasi" ile yönetiliyor ve Latin Alfabesine sahipler! Japonlarda latin kullaniyor. Belki Rusya icin istisna diyebilirsiniz ancak Kril alfabesine bir bakarsaniz Latinden hicbir farki olmadigini görürsünüz. 

Demokratik rejim sadece banka, otorite, endüstri ve kölelik üstüne oturtulmus bir sistemdir ve bu sistemdeki "özgürlük" insanlarin hirslarini aciga vurmalarini ve sürekli olarak borca girmelerini ve dolayisinda sistemin kölesi olmalarini saglar. Uygulanan egitim ve saglik politikasi ise sadece daha cok köle ve eczaya bagli olan bagimli bir toplum yaratir. Sürekli kölelik! Taki uyanip sorgulamaya baslayana kadar.

Simdi ilginc bir noktaya ve buna bagli sorulara geliyoruz! Kim bunlar ya? Yani niye bizi yönetme hastasi bunlar? Neden bize aci cektirmeye can atiyorlar? Neden bizi rahat birakmiyorlar? Neden Biz?

Simdi bu yazacaklarim doga üstü güc veya öcülü böcülü ruhani hikayeler degil! Konu senin ne oldugun ve onlarin ne oldugu!

Onlar derken kesinlikle bir hükümet veya gizli organdan bahsetmiyorum! Onlar, senin anlayacagin gibi etten kemikten varliklar degiller! Uzaylida degiller! Demon, Iblis veya Cinde degiller! Onlar sadece bir "düsünce grubu"! Yani senin düsüncelerini manipule eden bir düsünce grubundan olusan varliklar! Bu konuyu acmadan evvel aslinda gercekte senin ne oldugunu bir aciklamaliyim. Dikkat edersen artik "sen" diyorum!

Konuya girmeden evvel incildeki birkac yaziya dikkatini cekmek istiyorum, konu din degil, sadece yazilar!

Yuhanna 1:1-5

1Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi[a] ve Söz Tanrı'ydı.

2Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi[b].

3Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.

4Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.

5Işık karanlıkta parlar ve karanlık onu alt edememiştir.

Yuhanna 1:14

 14Söz beden oldu, kayra ve gerçekle dolu olarak aramızda yaşadı*. O’nun yüceliğini Baba’dan gelen biricik Oğul’un yüceliği niteliğinde gördük.

Koloseliler 1:17

O her şeyden öncedir ve her şey O’nda birbirine bağlı durmaktadır.

Baslangicta SÖZ vardi! Simdi iyi bir düsün, sözün olabilmesi icin öncelikle ne olmali diye? Tabiki düsünce! Yani söylenecek sözü düsünmelisinki söyleyebilesin! Herseyin, yani HERSEYIN baslangici senin bildigin "Big Bang" olsun, bir düsüncenin eseri idi. Önce düsündün sonrada sözü söyledin. Tipki hinduizmdeki OM kelimesi gibi. Söz bir ses, resonans yani titresim yaratti. Titresim ise enerjiyi olusturdu. Enerji isigi ve sonunda isikta bu 3 boyutlu göreceligi olusturdu! Buraya kadar anladigini umuyorum. Buna göre yukaridaki cümleleri bir daha okursan herseyin ardinda düsüncenin sakli oldugunun sifrelenmis oldugunu göreceksin!

Peki sen neydin?

Resmin ortasindaki beyaz noktayi görebiliyormusun? Etraftaki boslugu? Sen boslugun, hicligin yani bilgeligin kendisisin ve halende öylesin! Olsuturmus oldugun düsünce ile ilk sözü ve buna bagli olan zincirleme reaksiyonu baslattin! Sen ne zamanda nede bir mekandasin. Ne bir baslangicin nede bir sonun var, cünkü zamana bagli degilsin. Zaman kavraminida yaratan sensin! Manipule edildigin icin! Ilk düsüncenin ardindanda bu oldu:

Düsüncen baska düsünceleri ve titresimleri tetikledi, sonucta devasa bir enerji ve buna bagli olan bu 3 boyutlu görecelik olustu. Sen olusturdun! Resim sana 3 boyutlu gibi geliyor degilmi? Icerden disari dogru fiskiriyor gibi. Resim 2 boyutlu ve sadece kücükten büyüge noktalar ile olusturuldu. Sadece beynin 3 boyutlu oldugunu zannetmeni söylüyor! Seni kandiran sey beynin algilama mekanizmasi. Tipki bu göreciligi gercek zannetmeni saglamasi gibi. Tekrar ediyorum: herseyi yaratan sendin. Herseyin olusmasini sadece düsüncenle tetikleyen sendin! Sadece sen! Ne bir Tanri, ne bir Melek, ne bir Demon nede Lucifer. Tüm bunlar sadece "düsünceler"!

Beynine yerlestirilmis olan "düsünceler", yani kendi benligini unutmani ve kendini aciz görmeni saglamak icin olusturulmus bir hipnotik öneri sistemi ile de bu benliginden uzaklasman saglaniyor!

Onlarida sen yarattin! Onlarda senin düsüncenin eseri! Fakat onlar yaratildiktan sonra seni manipule ederek güce sahip olmak istediler. Böylece senin "düsünüp" bu 3 boyutlu göreceligi yaratman icin seni sürekli düsünmeye ittiler ve sonucta sen kendini farkli acilar ve aspektlerden seyrederek bu göreceligi sürekli olarak genislettin! Yani sen kendini fark varliklar olarak izliyorsun. Bir cirkinsin bir güzel, bir sismansin bir zayif, bir akillisin bir aptal, bir güclüsün bir zayif, bir savascisin bir barisci gibi sürekli dualistik bir yaratilim "düsüncesindesin"! Evreninde genisledigini biliyorsun degilmi! Genisleyen sey senin düsüncelerin. Bu düsünce grubu seni bu 3 boyutlu görecelikte hapis tutarak yaratmaya devam etmeni ve hipnoz altinda kalarak "Tanri" hikayeleri ile kendini aciz görmeni sagliyor. Yani sen farkinda degilsin yarattiginin, cünkü hipnotize eden öneriler ile sürekli olarak yeni bir seyin olusmasini sagliyorsun. Onlar birsey yaratmiyor! Sen yaratiyorsun! Sen sadece onlarin savas, terör, korku ve kulluk gibi önerilerini kabul edip düsünüyor ve tüm bu unsurlarin olusmasini sagliyorsun. Seni kontrol altinda tutmalarinin en önemli yollarinda birisi polarite yaratmak, yani dualizm! Üstteki resme bak! Sence erkekmisin yoksa kadinmi? Sen ne o sun nede bu! sen sadece düsüncenin saf halisin yani nötrsün! Senin birsey ögrenmene gerek yok, cünkü sen zaten herseyi biliyorsun. Beyninin hafizasi YOK! Bunu bilim adamlarida tasdikledi! Sen hatirlarken tekrar bilgeligine erisip bilgiyi oradan getiriyorsun. Yani bilgiyi bilgelik halinden bu görecellige sokuyorsun. Tipki asansöre binip üst kattan bir kitabi alip asagiya getirmek gibi. Peki neden dualizm? Bu sayede sürekli bir eksiklik yaratiliyor yani iki kutup sürekli birbiri icerisinde bir nevi savasip enerji olusturuyor.

Bu tip karsi kutuplasma ile sürekli ikisinden birini secmen gerekmiscesine bir düsünce veya öneri yaratiliyor. Yani ya iyisin yada kötü, ya güzelsin yada cirkin, ya kadinsin yada erkek gibi. Bu duallikle secmen gerektigi düsüncesi seni bu görecellige hapsediyor, cünkü sürekli olarak hangisi diye düsünüyorsun! Sen ne kadinsin nede erkek! Ne iyisin nede kötü. Iyi kavrami sizlere din kitaplarindaki "Ol dedi ve isik oldu ve isik iyiydi" gibi bir cümle ile isik "iyi" ise bunun karsisindada birsey "kötü" olmali kavrami olusturuldu! Bu andan itibarende ipi elden kacirmis oldun! Tarihe dikkat et, ne kadar cok tekrar etmiyormu? Tarihteki eski tanrilar kac kere karsimiza cikiyor? Birden fazla kez farkli isimler altinda. Örnegin ZEUS kelimesi kabalistik ters yüz okumalar ile JESUS a türemistir. Eski balik tanrisi OANNES ve Poseidon ayni kisi idi. Oannes sonradan Johannes oldu. Johannes ise John the baptist. Örnek olarak Nimrodun tarihteki diger isimleri ve kisilikleri:

Buradada yine tarihteki diger isimleri ve kisilikleri görebilirsin:

Gördügün gibi tarih sadece bir kendini sürekli tekrar eden ayni hikayenin farkli versiyonlari ile dolu. Hepside sadece seni hipnoz altinda tutabilmek icin. Yani hipnoz altinda kaldigin sürecede güc Onlarda kalacak, cünkü esas gücün kendin oldugunu inkar ederek onlarin gücüne güc katmaya devam edeceksin.

Bilim yolu ilede seni manipule ediyorlar! Yani anlatilan bilimsel kanitlari kendin kanitlamadigin sürece bunlar ne kadar dogru olabilir senin icin? Olamazlar! Cünkü baskasinin dogrusunu kabul etmis olursun ve böylece yine kendi benligini aciz sifatina düsürmüs olursun, yani baskasinin kararini kabul ederek boyunduruk altina girmis oluyorsun.

Simdi sana üc boyutlu göreceligi nasil anladigini göstereyim:

Burada temel üc geometrik sekli 2 boyutlu olarak görüyorsun! asagidaki resimde ise bir piramit, bir prizma ve bir küre var!

Simdi sirf sana bunlarin piramit, prizma ve küre olduklarini "önerdigim" icin, beynin onlari sanki 3 boyutluymus gibi görmeni sagliyor! Eger ben sana bunu yazmamis olsaydim, sen resimleri inceleyecektin ve neyi temsil ettiklerine kendin karar verecektin! Yani asagidaki resimlerin neye benzediklerini sana önceden söyleyerek seni görecegin seye bastan programlamis oldum. Dikkatli bakarsan sadece kagit üzerindeki 2 boyutlu cizimden ibaretler. Sadece cizgiler var, o kadar. Bu sadece basit bir aciklama idi, sadece nasil manipule olup 3 boyutlu görebildigini anlaman icindi. Yani beynin sana burasi 3 boyutlu diyor cünkü beynin hergün semboller, sesler ve renklerle bombardiman oluyor.

Haberlere dikkat et, alttaki baslik veya özetlerin panel rengi ne? Kirmizi veya Mavi! Fast food restorantlarindaki renkler ne? Kirmizi! Yani heyecan verici ve kalp atisini yükselten renkler. Neden kirmizi iccamasiri giyen kadinlar siyah veya beyaz giyenlere göre daha cekici sence? Hangisi kalp atislarini hizlandirir? Kirmizi! Neden kaliteli restaurantlar dogal yesil veya kahverengi kullanip piyano gibi yumusak müzikler kullanirlar? Rahatlatip icini oksadigi sakince yemek yiyebilmen icin. Dikkat et fast food restaurantlari hep ya pop yada disco tipi müzikler calarlar, yani kalp atisini tetikleyen ritimler. Yani hemen ye ve cik git hissini yaratmak icin. Müzigin kalp atislarindaki etkisni Onlar biliyor!

Hayatinin her aninda hipnoz altindasin. Her gazete okudugunda ve her televizyon seyrettigindede programlaniyorsun. Sistem sadece senin karsilik vermen veya korkmana bagli olan tepkinle calisir. Tipki bir manyetizm yaratircasina. Sen normalde saf demir bir cubuk oldugunu düsün! Bu cubugu manyetik yapabilmek icin ona karsi ani ve sert bir kuvvet uygulamak gerekir. Yani tipki cekicle tepesine vurmak gibi. Bu tip aksiyonuda 9/11 olayi ile kiyaslayabilirsin. Bu olayin ardindan tüm dünya sok olmustu degilmi! Iste bu yapilan cekic darbesi idi ve olusan manyetizma ile insanlar tekrar iyi ve kötü güclerin savastigini zanneti. Aslinda tüm olaylar ayni merkezden planlanmisti. Yani ABD Mossad yardimi ile kuleleri cökertmisti. Bin Laden ise sadece insanlara "kötü cocuk" olarak tanitilmis ve insanlar "terör" ile tanismisti yani yeni bir polarite yaratilmisti, cünkü insanlar ne oldugunu anlamamislardi ve KORKMUSLARDI! Korku yüzünden herkes yine bilmeden bu isleri yapmis olanlara güvenliklerini teslim etmislerdi ve Onlarda insanlar onlara güclerini verdikleri sürece ayni olaylari yapmaya devam edecekler. Cünkü sadece insanlar karsilik verdigi icin tüm bu yenilikler yasandi. 

Eger tepkisiz kalinsaydi, sanki birsey olmamis gibi, hicbirsey olamazdi cünkü herhangi bir gündem olmazdi! Gündemi kim yaratiyor? TV ve Gazeteler! Medya sahipleri Bilderberger Club üyeleri, yani onlar sadece görmen ve duyman gerekeni yayinliyor! Hipnotize olabilmen ve karsilik verebilmen veya korkman icin.

Peki korku neye karsi? Hayati kaybetme korkusu! Mali mülkü kaybetme korkusu! Sevdiklerini kaybetme korkusu! Terligini kaybetme korkusu! Kedini kaybetme korkusu! Prezervatifini kaybetme korkusu! gibi yüzlerce korku senaryosu yaratiliyor. Yani düsünebilecegin herseyin "tehlike altinda" mesaji veriliyor!

Simdi dindeki su cümleye dikkat et "her canli ölümü tadacaktir!". Simdiye anlattiklarima bakarak "ben bir canliyim" diyebilirmisin? Sen sadece düsüncenin ve herseyin kendisisin. Yani nasil olurda ölebilirsin? Peki bu görecelikte bir "son" var, fakat bu sonda sadece tekrar orjinal konumuna dönüp bu hayalden uyaniyorsun, yani sen hic ölmemeistinki! Hatta hicte yasamamistin! Sadece gözlemlemistin! Hepsi bu!!! Gözlemleme..... Birseyi ögrenmene gerek yok, cünkü zaten biliyorsun. Ögrendim dedigin seyler aslinda zaten bildigin seyler, yani okuyarak tekrar "farkina varmis" oldun! Hepsi bu.... Bu görecelikte sadece sana kasten bir amnezi yasattiriyorlarki böylece kim oldugunu hatirlamayasin. Cünkü kim oldugunu hatirlarsan Onlarin tüm gücünü ellerinden almis olacaksin. Artik karsilik vermeyeceksin, dinlemeyeceksin, ögrenmeyeceksin cünkü zaten biliyorsun. Tek yapacagin sey ise gözlemlemek olacak. Herhangi bir dualligede ihtiyacin yok cünkü herseyin kaynagini biliyorsun. Simdi sana su polarite olayini bir göstereyim:

Simdi kutup uclarinin enerji akintisina bak! Sürekli bir döngec halindeler. Yani eksi artiya akiyor ve artida eksiye. Gördügün gibi aslinda eski veya arti diye birsey yok. Cünkü hepsi ayni kaynaga akip oradan dönüyorlar. Bu kaynakta NÖTR, yani sensin! NÖTR kaynak ona önerildigi icin arti ve eksi varmis gibi davraniyor. Tipki Tanri ve Seytanin varligi gibi bu kutup kavramida sadece seni hipnotize etmek icin uydurulmus bir yalan. Hayalini kurabildigin hersey senin kendi gücünün eseri ve hepside VAR! Cünkü sen olmasini istedigin icin onlari "düsündün" ve o anda yaratilmis oldular. Düsündügün sahneler ve kisiler belki bu görecelikte veya bu görecelik paralelinde degil ancak varlar. Ruh, astral vücut gibi kavramlar sadece sana yapilmis olan hipnotizma ile olusmus olan "düsünceler" ve hicbiri gercek degil! Hepsi sadece bir düsünceden ibaret. Astral vücut ile evreni gezebiliyorsun diyelim! Peki evreni kim yaratti? Sen! Yani astral vücudunla aslinda yarattigin "düsüncenin" icerisinde dolasiyorsun! Demekki astral vücut/ruh da sadece bir düsüncenin olusumu. Yani enerjinin baska bir formu. Sevgi söyle yapar Nefret böyle politikasina dikkat edersen ayni sekilde bir polarite yaratildigini görürsün. eger NÖTR isen ikisinide icinde barindiriyorsundur yani ikisininde farkindasin! Secmene gerek yok! Secmek seni herzaman dualizme yani polariteye iter ve böylece hipnotizmada asili kalirsin.

Etrafinda gördügün hersey sadece bir hologramdan ibaret. Hicbirsey "gercek" veya "hacimli" degil. Tüm bunlari sana 5 duyun öyle oldugunu söylüyor! Hepsi YALAN! Atomun icinin bos oldugu tespit edilmisti! Madem öyle maddenin nasil olurda bir hacmi olabilir? Atomlar hareket halinde ise, nasil oluyorda bilim adamlari bu kadar ufak ve hareketli bir seyi mikroskop altinda inceleyebiliyorlar? Cünkü onlar atomu gözlemlemek istiyor ve buna bagli olarakta atom gözlerinin önünde gözlemlenebimek icin duruyor, yani "gözlemleme" düsüncesi uygulanmis oluyor! Bunlar sadece herseyin bir hologramdan ibaret oldugunun birkac ispati!

Karsilik vermezsen, korkmazsan, dikkatini vermezsen ve DÜSÜNMEZSEN artik seni hipnotize edemezler! Böylece sende tekrar orjinal bilgelik sifatina geri dönmüs olursun, yani en yüce ve en güclü olan haline! Bu varliklarin en cok korktugu sey ise bu, ne oldugunun farkina varman. Yani Yeni Dünya Düzeni, Illuminati, Masonlar falan filan, hepsi sadece korkutma mekanizmalari, ki böylece gücünü onlara veresin ve aciz olmaya devam edebilesin.

Bu arada bilim dedigi gibi beyninin %10 unu kullanmiyorsun! Sen beyninin %100 ünü kullanarak kendini beyninin %10 nu kullandigina ikna ediyorsun! Anliyormusun simdi biraz? Her acidan hipnoz edilerek aciz oldugunu düsünmen saglaniyor. Sen ölümsüzsün ve tüm güc senin ve hep senindi! Artik senin icin tüm bunlarin farkina varip uyanma vakti geldi. Eger uyanamazsan yakinda ikinci bir 9/11 olayi ile sular altinda kalip bu göreceligi veya bu paraleli diyeyim, terk edeceksin. Ölmeyeceksin sadece terk edeceksin! Ölüm sadece bir ilüzyon, ,sadece bir yalan, tipki tüm bu 3 boyutlu görecelik gibi. Aklin bile senin aklin degil! Yani zihnindekiler senin zihnin degil, onlarin zihni! Iste bu yüzden aci cekiyorsun, canin sikiliyor, bunalima giriyorsun, uzaklasiyorsun, strese giriyorsun. Ne oldugunu tekrar hatirlamaya ve orjinal halini tekrar farketmeye basla, cünkü böylelikle bu görecelige ve onun olusumunu artik onlar degil SEN kontroll altina alirsin!

Bu yaziyi kaale almaman cok normal, sacma demen, imkansiz demen, ne alaka demen, Allahimami demen, vay kafir demen, yani ne dersen de icinin derinliklerinde birseylerin dogru olmadigini biliyorsun! Sen sadece buna imkan olmadigini kendini ikna ediyorsun veya seni buna hipnozla ikna ediyorlar. senin icin bir önceki yazimda tekrarlaman gerek cümleleri yazdim, bunlari dene. Cennet, cehennem, günah, haram diye birsey yok ve asla olmadi. Polarite hilesini hic unutma! Egerki karsindaki secim seni bir polariteye itiyorsa ilgilenme! SECME! DÜSÜNME! KARSILIK VERME! Sadece GÖZLEMLE! Ama yinede eglenmeyi unutma. Duygularini ASLA bastirma! Düsüncelerini ASLA bastirma! Bunlari yapmaya devam edersen hipnozda kurtulursun! Etmezsende köle hayatina devam edersin ve sonucta öldügün zamanda tekrar özüne dönersin!

Senin üstünde baska hicbir varlik veya sey yok ve olmadi! En bilge olan sensin ve hep sendin! Sadece burada sana unutturdular! Artik hatirlama zamanin geldi! Aklina gelen fikirler nereden geliyor saniyorsun? Fikri bekliyorsun, yani istiyorsun ve sana geliyor, öyle degilmi? Sence bu bir tesadüf veya sansmi? Tesadüf veya sans diye birsey yoktur!! Bunu kafana sok! Sadece birbirini kovalayan olusumlar zinciri vardir. Dedigim gibi yakinda büyük bir sel felaketi dünya capinda yasanacak ve bunun tek sorumlusu sensin, cünkü kendine inanmadin! Sen bensin, bende senim, yani herkes bir düsüncenin farkli acilardaki disa vurumu ve kendini gözlemleyisi! Bu kadar basit. Karsindaki insanda sensin. Düsmaninda sensin. Illuminatide sensin!

DÜSÜNME VE KAFANI BOSALT, SADECE GÖZLEMLE! Kimseyi kurtarmak zorunda degilsin, kimseyi uyandirmak zorundada degilsin. Hicbirseye zorunda degilsin, nasil istiyorsan öyle yap cünkü sahnede senin showda! Anliyormusun simdi biraz?ARTIK INANMANADA GEREK YOK CÜNKÜ BILIYORSUN!!!

Belki biraz karisik olmus olabilir ancak sunu koyarak sonlamak istiyorum:

GÖREBILIYORMUSUN SIMDI???????????????

Herseyi gören göz hergün gözünün önünde. Yani Tanri Hipnozu harflerle saglaniyor.

YANIIIIII, HERSEY YALAAAAAAAAAAANNNNNNN!!! Tipki senin burada yasadigini zannetmen ve bu "hayati" gercek olarak algilaman gibi!

Ingilizcedeki bazi kelimeler cok dikkatimi cekmistir. Cogu kelimenin sonuna bir "e" konur ancak kelimenin okunusuna kesinlikle bagdasmaz:

purpose = pörpis

elite = elit

elegance = elegans

true = tru

see = si (Sadece C bile yetiyorya chatlerde)

name = neym

face = feys

eye = ay

Bunlar sadece birkac örnekti, daha yüzlercesi var. Yani her kelimenin sonunda RA beliriyor!

Peki, Kendine su sorulari sor:

Neden 13ay X 28 gün yok? (Kadim takvimler AY a göre ayarlaniyordu!)

Neden bir sene 12 ay?

Neden bir saat 60 dakika? Yani 12X5

Neden bir dakika 60 saniye? Yani 12X5

Neden saat kadrani 12 ye kadar gösteriyor?

Neden 1 düzine 12?

Neden 12 gezegen vardi?

Neden bir tim 12 kisiden olusur?

Neden 12 burc var?

Neden Kral Arthur´un 12 sövalyesi vardi?

Neden Isanin 12 havarisi vardi?

Neden Olimposta 12 yüce Tanri vardi?

Neden 12 yasindayken aklibasinda sayiliyorsun?

Neden anaokulu dahil lise sona kadar 12 sene okuyorsun?

12 Rakami Kabalizmde (Numerolojide), ALDATMAYI VE DAIRE ICERISINDE DÖNDÜRMEYItemsil eder (Saat Kadranindaki gibi). Yani tipki koyunlari citin etrafinda dönüp cikisi aramalari gibi. Aslinda cikis kapisi yok. Cünkü cit yok! Cok basit, yani bakis acini degistirmen gerekiyor! Citin ZAMAN! Zaman diye birsey yok! Sadece "simdi" var! SIMDI, SIMDI, SIMDI, SIMDI, SIMDI, SIMDI, SIMDI!!!! Bundan 2 ay sonrasindada SIMDI olmayacakmi? Ve o SIMDI yi yasamiycakmisn? Bundan 2 ay evvelde bir SIMDI yi yasamadinmi? Sadece SIMDI ve onun farkli bakis acilari var, o kadar......

BILMEN GEREKEN SADECE BIRSEY VAR O DA HICBIRSEY BILMEDIGIN! HICBIRSEYI ÖGRENMEK NE KADAR SÜRER? HIC ZAMAN! SEN BILGELIGIN KENDISISIN. BU YÜZDENDE ÖGRENMENE GEREK YOK! BILGELIK "AN" GELENE KADAR NE YAPILMASI GEREKTIGINI BILMEZ! O BUNU SADECE "AN"DA BILIR!

SANA ÖGRETILEN HERSEY YALAN! SANA ÖGRETILENLER SENI MANIPULE ETMEK VE HIPNOZ ALTINA ALMAK ICIN.... NUMARA VE DIL ILE DÜSÜNDÜGÜN SÜRECE HIPNOZ ALTINDA KALMAYA DEVAM EDERSIN, CÜNKÜ IKISIDE "ONLARIN" DÜSÜNCESIDIR, YANI SENIN DEGIL. LISAN ILE DÜSÜNÜRKEN ONLARIN DÜSÜNCESI ILE DÜSÜNÜYORSUN DEMEKTIR! BILGI DÜSÜNMEYE YÖNELTIR, CÜNKÜ BILGI "BIRSEYLER BILIR"! ISTE BILGELIK ILE BILGI ARASINDAKI FARK BUDUR: BIRI ZATEN BILIR DIGERI ISE DÜSÜNÜR!

O ZAMAN SADECE "DÜSÜNME"! SESSIZLIGI DINLE............................................ HIC, HIC, HIC, SADECE SESSIZLIK..... SADECE................................... ISIK YOK, SEKIL YOK, DIAGRAM YOK, SADECE YOKKKKKKKK.................... SESSIZZZZZZZZZZZZ...............

Sanirim bu kadari bu seferlik yeter.