7 Mart 2012 Çarşamba

Yeni Dünya Düzenin Olusumu ve Gelisimi! (Komünizmden daha büyük)

Merhaba Moronlar,

Bu yazdiklarimi okuyanlarin %20 si hic anlamayacak, bir diger %20 anlayacak ama izleri takip edemeyecek. Sadece %10 u tamamen anlayip kendi avantajlari icin kullanabilecek. Gerisi ise sadece kafasina takmayip, birsey olmaz mantigi ile yoluna devam edecek.

Sizlere yaziyi tüm plani anlatmis olan ve gizli hükümetin calisani olan profesörün agzindan tercüme ediyorum! (Bu yaziyi anlatan kisi ben degilim ancak anlatimin tercümesini yapan benim. Konferans doksanlarin sonunda gerceklesmisti.) Kimdi veya neydinin bir önemi yok, önemli olan bilginin kendisi!

- - - - - - - - - - - - -- - - -- - - - - - -
Profesör, kimsenin birsey yazmamasini, kayit etmemesini ve fotograf cekmemesini istedi. Sadece anlattiklarini dinleyip disari cikacaktik ve aklimizda kalani kadarini "eger istersek" digerlerine anlatacaktik.

Anlatmaya söyle basladi:

21. yüzyila girerken hizli bir baslangic yapacagiz. Hersey yerinde ve artik kimse bizi durduramaz. Bazilariniz benim komünizm hakkinda konustugumu zannedebilir, fakat benim anlattigim sey bundan cok daha büyük birsey.

Ayni zamanda dogu ve bati arasinda bircok insanin göremediginden daha siki iliskiler oldugunu belirtti. Bize bu anlattiklarini anlatma iznini almasinin nedenini daha öncede belirttigim gibi "herseyin yerlesmis oldugunu ve artik onlari durdurabilecek birseyin olmamasina" bagladi.

Anlatmaya devam ederken, bircok insanin, buna yüksek makamlardaki kisilerde dahil, devletlerin nasil isledigini anlamadigini ve kararlarin nasil ve nerede verildigini göremediklerini belirtti. Esas kararlari aslinda bircogunuzun bildigi kisiler veriyor ve suan kisisel ve organizasyon ismi kullanmadan anlatmaya devam edecegim dedi. Bu kisiler herhangi bir sekilde bürolardaki öncelik sahibi isimler degil fakat ünlü ve söz sahibi kimselerdir dedi.

Konusan kisi bir saglik sektöründen bir profersördü ve daha önce bircok üniversitedede egitim vermisti, ayrica kendisi haricinde yaklasik 80 tane doktorunda ismini belirtti. Ismler halk tarafindan taninmadigi ve taninmasininda gerekmedigi icin tek tek isimleri aciklamaya bir lüzum yok, önemli olan verilen bilgiler. Tüm bu bilgilerin aciklanmasinin sebebi acik zihinli kisilerin gecen 20 yilda olusan degisimleri ve akabindeki gelecekte olacak degisimleri daha kolay kavrayabilmeleri icindi. Bu bilgileri bizlere anlatmasi gelecekteki degisimleri simdiden kavrayip daha rahat adapte olabilmemizi saglamakti. Bizlere sanki bir arkadas tavsiye veriricesine eger üzerimize gelecek olan degisiklikleri simdiden bilirsek sebep sonuc iliskilerini daha kolay kurabilecegimizi anlatiyordu.

"Insanlar degisikliklere alismak zorunda kalacaklar...."

Kayita almamamizi istemesini öncelikle egoistce bulmustum ancak yaptigi aciklamalarin genis alanda duyulmasinin hayatini nasil tehlikeye atabilecegini ben ve digerleride anlamistik. Tek istedig sey sadece konuyu gercekten kavrayabilecek bir gruba kousmak ve onlari gelecekleri ile bas basa birakmakti. Bir nevi tohumlari serpip yesermesini beklemek gibi. Tüm anlattiklarini hatirlayip kisisel olarak kayita aldiktan sonra yaptigim arastirmalar sonunda yillardir süren degisimlerin nasilda tek tek olustuklarini izledim. Bildiklerim ve anladiklarim gelismemde cok büyük bir etken olmustu. Anlatilanlar sirasiyla domino taslari gibi düsüyordu. Yapilan konusmada en cok dikkatimi ceken sey ise profesörün "Insanlar degisime alismak zorundalar, öyleki, artik degisimi sürekli bekleyecek duruma gelecekler. Hicbirsey sürekli ayni kalmayacak." demesiydi!

Bu cogunlukla kökünü unutmus bir toplumun pasif bir sekilde gelecek olan degisimleri beklemesi ile olusuyor, cünkü tek bildikleri ve ögrendikleri sey buydu. Insanlar dogumlarindan itibaren ileride olusacak degisimleri beklediklerinden dolayi bunlari kabul etmeye hazir birsekilde bekler ve soru sormazlardi. Konusma sirasinda üzerinde durulan bir baska konu ise, insanlarin cok kolay inanmalari ve güvenmeleri ve asla derinlemesine sogulamamalari idi. Insanlar asla dogru sorulari sormuyorlar!

Bazen cabuk inanmanin kisaca "aptal" olmakla esit kilindigini ama bazende ayni seyi tekrar ederek "insanlarin dogru sorulari sormadigini" dile getiriyordu. Bu tipki aslinda pismanlik sergilercesine ve yaptigi veya katildigi islerle ilgili sanki endiselendigini gösteriyordu, ancak sanirim dilegi insanlarin bu kadar kolay inanmamalari ve gelismeleri sorgulayarak onlara meydan okumalari idi.

Gercek ve Resmi Amaclar

Birbaska arada bir tekrarlanan yorum ise, kanunlarin ve buna bagli olarak geleneklerin degistirilmesi ve belirli "özel" degisimlerin elde edilmesi idi. Dediki: "Herseyin iki amaci vardir. Birisi halkin kabul edecegi göstermelik yani göze carpan amac, digeri yani gercek olani ise yeni sistemi oturtmak ve onu elde etmek icin yapilan amactir. Sürekli olarakta sunu tekrarliyordu: "Bunun baska bir yolu yok. Bunun sadece baska bir yolu yok". Bunu söylerken sanki özür dilercesine söylüyordu, özelliklede uyusturucu bagimliligini tesvik edici planlar gibi konulari aciklarken bu cok belli oluyordu. Bu konulara asagida ayrintili giriliyor.

Nüfus kontrolü:

Nüfus kontrolü ile ilgili gruplar ve hareketleri ile oldukca yakin iliski icerisinde idi ve nüfus kontrolünü anlatirken girisi onlarla yapmisti. Dünya üzerinde yasayan insan sayisi her an icin belirli bir limit altinda tutlmak zorunda yoksa yakinda ne yeterli yiyecek nede yasanacak mekan kalabilir. Artan nüfusta olusturdugu atiklarla dünyayi yasanmaz bir hale getirmeye devam eder.

Bebek yapma izni:

Insanlarin sadece cocuk istedikleri veya dikkatsiz olduklari icin cocuk sahibi olmalarina izin verilmeyecek. Bircok aile sadece iki cocuk sahibi olmaya sinirlandirilacak. Bazi aileler ise sadece tek bir cocuk hakki verilecek. Ancak cogunluga iki cocuk yapma izni verilecek. Cünkü sifir nüfus artisinin saglanmasi sadece 2.1 lik bir artis ile saglanabilir. Yani bazen 10 aileden birine ücüncü bir cocuk yapma ayricaligida taninabilir.

Su ana kadar nüfus kontrolü icin anlatilanlar benim icin cocuk sahibi olma kontrolü anlamina geliyordu. Fakat bu "insanlarin ne yapmalarina izin verilecegi" yorumu ve arkasindan anlatilanlar nüfus kontrolünün sadece dogum kontrolü ile yapilamayacak kadar genis bir alana yayilmis oldugunu göstermekteydi. Mana edilen sey her türlü ugrasiyi dünya capinda ve kisisel alanda kontrol altinda tutmakti. Anlatilanlari dinledikce nasil bir bakis acisinin digeri ile birleserek kocaman bir tablo olusturdugunu görmemek imkansizdi.

Sexin amacini yönlendirmek: üremeye sebep olmadan sex yapmak ve sex yapmadan üreme yapmak!

Yani, nüfus kontrolü denilince, akla ilk gelen dogal yol tabiki sex. Dediki, sex üreme anlayisinda uzaklastirilmak zorunda. Sex insanlari onu biraktirmaya ikna etmek icin gereginden cok zevkli ve gereksinimide bir o kadar güclü. Yiyecek ve sudaki kimyasal maddelerle sex dürtüsünü aza indirgemeye calismak hicde pratik bir yöntem degil. Yani, aslinda yöntem sex dürtüsünü aza indirgemeye calismaktan cok bu dürtüyü güclendirmek fakat ayni zamandada insanlarin cocuk sahibi olmalarini engellemek. Dogum kontrölü evrensel olarak herkes icin mevcut.

Burada ilk akla gelen seyde dogum kontrolü idi. Insanlar dogum kontrolüne cok güclü bir sekilde tesvik edilir ve zihinlerine sex ile beraber bir baglanti kurmalari saglanir, yani her nezaman insanlar sexi düsünseler veya buna hazirlik yapsalar ilk akillarina gelen sey dogum kontrolü olurdu. Dogum kontrolü yöntemleri ise evrensel bir sekilde herkes icin mevcut olacaktir. Dogum kontrole karsi olanlar bunlarin yeterince mevcut olmadiklarini görmüslerdir. Dogum kontrol metodlari dükkanlarda yavas yavas ön safhalara tasinmaya baslanacak, sakizlarin yanina veya sigaralarin altina gibi yerlere konuslandirilacaklar. Yani tezgah altinda veya gizli dolaplarin altinda olup sormaktan cekinenlerin gözlerinin önüne koyularak, cok normalmis gibi bir durum yaratilacak. Dogum kontrol metodlari yapilan reklamlar ve okuldaki cinsel egitim derslerinede katilarak sanki hayatin bir parcasiymis gibi lanse edilecekler. Cinsel egitim aslinda dünya hükümetinin bir aracidir!

Cinsel egitim cocuklarin ilgisini daha henüz aktiv bir cinsellige gecmeden sex ve buna bagli olarakta dogum kontrolü üzerine baglanti kurmalarini saglamakti. Bu noktada aklima okuldaki bazi ögretmenlerinde ögrencilere dogum kontrol yöntemlerinin tanitimini yapmis oldugu gelmisti. Ayrica bu benim bu adamlarin nasil bir yöntemle calistiklarina dair olan anlayis yetersizligimide ortaya cikarmisti. Aslinda genc insanlar eriskinlige ulastiktan sonra evlenmeye karar verdiklerinde, evliliginin kendisi önemini yitirmeye baslayacakti. Su noktaya dikkati cekerek bircok kisinin evlenmeye devam edecegini fakat bu bagliligin herhangi bir sekilde sexüel aktiflikle ilgisinin kalmayacagini belirtti.

Vergi ödenegi ile kürtaj:

Pek bir sürpriz olmadan bir sonraki konu kürtajdi. Dediki: "Kürtaj artik bir suc olmaktan cikip normal bir hal alacaktir". Ve kendi kürtajlarini ödeyemeyecek durumda olanlar icinse elde edilen vergilerden bir bütce ayrimi ile yardimda bulunulacak. Dogum kontrol metodlarida vergi ödenekleri ile finanse edilerek artik kimsenin bu "özellikten" mahrum kalmamasi saglanacak. Eger okuldaki cinsel egitim kiz ögrencilerde erken hamilelige neden olursa, kürtaja dinsel ve töresel nedenlerden dolayi karsi olan aileler durum kendi kizlarini kapsadigindan dolayi ahlaki olan bir degisimi kabul edip kürtaja karsi olumlu bakmaya baslayabilirler. Bu sekilde kürtaja olan karsitlik cürütülür. Yinede kücük bir azinlik kürtaja karsi olmaya devam edecektir ancak ulasilan hedef kitle sayisindan sonra bunun bir önemi kalmayacaktir.

Homoseksüellige tesvik. Sex, nasil olursa:

Homoseksüellikte tesvik edilmeye devam edilecekti. Insanlara homosexüel olmalari icin izin verilecekti. Aynen böyle aciklanmisti. Kimse gizlemek zorunda kalmayacakti. Ayrica yasli insanlarda olabildikleri sürece sexüel aktif olabilmeleri icin buna tesvik edileceklerdi. Herkese sexi istedikleri gibi yasayabilmeleri icin izin verilecekti. Nasil olursa olsun bunun keyfine varsinlar. Aciklamalar bu yöne dogruydu. Ayrica, ayni zamanda bu kisilerin insanlara "izin verme" konusunu ifade ederken ne kadar kibirli bir tavirda olduklarini düsündügümü hatirliyorum. Fakat aslinda bunlar terminolojik olarak yapilan aciklamalardi. Bununla beraber giyim tarzlari hakkindada konusuldu. Giyim tarzlari daha ilgi cekici ve kiskirtici bir tarza döndürülecekti. 1970 ler hatirlatilarak ortaya cikan mini etek modasi ve bununla beraber gelisen "acilmaya" isret etti ve dediki: giyimi sexüel cekici yapan sey sadece aciga cikan ten degildir, digerleri yani ince ayrintilarda cekiciligi bir o kadar arttirir. Ayrintilar derken, hareket özgürlügü, kesimi, dikimi ve üzerlerine yerlestirilen aksesuarlar. "Eger bir kadin cekici bir vücuda sahipse, bunu neden göstermesin?", yaptigi en can alici aciklamalardan biri idi. Kiskirtici giyim tarzlarini pek anlatmamisti ama bugünkü jeans kesimlerine bakilirsa, cogunun apis arasina darca oturdugunu görmek mümkün! Kirisikliklar olusturuyorlar ve kirisikliklar aslinda ok uclari gibi yolu gösteriyor. Olusan hatlar bakanin dikkatini dogrudan belirli anatomik alanlara yöneltiyor. Buda yaklasik olarak "sütyene son" akimi ile ayni zamana denk geliyordu. Dediki, kadinlar sütyensiz gezmemeliydi. Kadinlar sütyenler sayesinde daha cekici oluyorlardi ve bununla beraber "sütyene son" akiminada yeni bir sütyen giyim tarzi ile son verliyordu. Yeni sütyenler daha ince, seffaf ve harekete izin veren tarzda olacakti. Tam olarak aciklanmamisti ancak ince hatli sütyenler kadinlarin gögüs uclarini ve altinda ne oldugunu diger eski moda kalin ve agir sütyenlere nazaran daha belirgin yapiyorlardi.

Teknoloji:

Daha önce sex ve dogurganligin ayrilacagini belirtmisti zaten. Yani üremenin yerine sadece sex ve üremek icinde teknoloji kullanilacakti. Buda laboratuarda gerceklesecekti. Bircok deneyin halen laboratuarda yapilacak olan üreme üzerine sürdürüldügünüde belirtti. Fakat detaylarini artik hatirlayamiyorum. Ancak tüp bebek konusunun günümüzde ne kadar gelismis olduguna bakarsak, oldukca iyi olduklarini söylemek yerinde olur.

Ailelerin önemini azaltmak:

Aileler kücük tutulmaya baslanacak. Zaten iki cocuktan fazlasinin yapilmasina izin verilmeyecegi daha önce belirtilmisti. Bosanma islemleri kolaylastirilacak ve yaygin bir hal almaya baslayacak. Evlenenlerin bir cogu birden fazla kez evlenebilecek. Bircok insan ise evlenmemeyi tercih edecek. Bekarlar hotel gibi yerlerde veya beraber yasamaya zorlanacaklar. Bu durum bayagilasmaya basladikcada kimse nedenini sormayacak. Bu tip yasamanin evli olanlardan pek bir farki olmayacak ve cogunluk tarafindanda hosgörü ile karsilanacak. Bircok kadin disarida calismaya baslayacak. Erkekler evlerinden mümkün oldugunca uzak mekanlarda islere girecekler ve isleri geregi sürekli seyahat halinde olacaklar. Bu nedenle aileler icin "beraber" kalmak veya olmak oldukca zorlasacak. Bu durum evliliklerin sagliksizlasmasini ve insanlarin evlenmeye olan isteklerini köreltip cocuk yapmak gibi dürtülerini aza indirgeyecek. Genis aileler ise birbirlerinden uzaklastirilmaya baslanacak. Seyahat imkanlari belirli bir süre icin ucuzlayacagi icinde herkes her an ailesinin yanina kolayca gidebilecegini düsünecek. Ayrica olusturulan kolay bosanma ve rahat seyahat metodlari ile ailelerin birbirlerinden uzaklastirilmasi ise aile ici kararsizliklara ve bozulmalara neden olmasi beklenen baska bir faktör. Yani eger eslerden birinin sehir disina tayini cikarsa ve digeri ona eslik edemezse, islerini kaybetmek ve yeni mekanda tekrar is bulamamak gibi bir sorunla karsi karsiya gelecekler. (Cok seytani ve zekice bir yaklasim oldugunu kabul etmek gerek.)

Ötenazi ve "Ölüm Haplari":

Herkesin sadece istendigi kadar yasamaya hakki olacak. Yaslilar artik bir ise yaramiyor. Artik yük olmaya basliyorlar. Ölümü kabul etmeye hazir olmalisiniz. Bir cogu öyle. Ortalama bir yas siniri olusturulabilir. Bunlarin ardindan, hayatinizda su kadar dürüme, su kadar orgazma ve su kadar eglenceye hakkiniz olur. Tüm bunlari yasadiktan sonrada artik herhangi bir üretkenliginiz olmayacak, calismayacaksiniz, katkiniz olmayacak ve artik yeni gelen nesile yerinizi birakmak zorunda kalacaksiniz. Bazi seyler insanlara yeterince yasamis olduklarini hatirlatacak; bunlardan bazilari... (hatirladigim kadari ile).. insanlarin doldurmak zorunda oldugu formlarin mürekkebi soluk renkli kullanilir, yasli olanlar bunlari okuyamadigi icin gidip genc olanlardan yardim istemeye baslarlar. Arac trafik kurallari: otoyol hiz limitleri arttirilmaya baslanir ve yaslilar bu tip hiza ve onu kontrol edecek olan reflekslere sahip olmadiklari icin bazi bagimsizliklarini kaybetmek zorunda kalirlar.

Gerekli ilaclarin elde edilmesini zorlastirarak yaslilarin ortadan kaldirilmasi:

Önemli bir husus ve uzunca izah edilmisti - sonuc olarakta ilac fiyatlarinin ödenemeyecek kadar pahalilastirilmasi idi. Medikal yardim calisan biri icin saglanacak ve calisiyor oldugu sürecede kazancinin bir miktarinida ilaclara yatirmak zorunda kalacagi icin ailesindeki hasta bireyler yavas yavas yük olmaya baslayacak. Zengin ailelerin böyle bir sorunu olmayacak. Ancak esas düsünce ise su idi: "Yeter!" Bu genclerin yaslilardan cektigi ve tasimak zorunda kaldiklari yük nedir böyle! Bunun ardindan cocuklar artik anne ve babayi yolun sonuna insancil ve haysiyetli bir sekilde eslik etmeye karar verirler. Hatta bir party düzenlenerek gidisin veya ayriligin kutlamasi dahi yapilabilir. Anne ve baba iyi bir is cikarmislardi. Party bittikten sonrada "ölüm haplarini" alarak veda ederler.

Ilaclar üzerinde yapilacak olan kontrol plani:

Yeni konu ilaclar. Ileride ilaclarin kullaniminda devasa degisimler olacak. Ayrica cok siki bir kontrol altina alinacaktir. Hükümetin bunu basarabilmesi icin sosyal sigortalarin izinde gitmesine gerek yok. Sagligi kontol altina alabilmek icin bizim baska metodlarimiz var.

Yenilikler yavas yavas hayata gecirilir ancak tüm saglik sistemi cok siki bir kontrol altina alinir. Tibbi bakim calismaya ve ise yakindan baglanir. Eger calismiyor veya bir ise sahip degilseniz, tibbi hizmetede ulasamazsiniz. Acil servislerin veya ambulanslari ücretsiz hizmetleri tarihe karisir sekilde yeniden düzenlenir ve yok edilir. Ücretler pahalilastirilmaya baslanir ve insanlarin kendi birikimleri ile tibbi bakimi karsilamalari "sigortasiz" olarak imkansiz hale getirilir. Ödemelerinizi yaptiginiz sürecede tibbi bakim hakkiniza sahip olursunuz. Ne kadar cok sigortali kisi olursa o kadar az bakim parasi ödersiniz. Yani sizin masraflarinizi baskalarinin primleri öder. Bu sayede herkes sigortali olmak ve kalmak zorunda olur. Eger sigortaniz yoksa ödeyeceginiz fatura cok yüksek olur. Buna karsilik sigortali iseniz hastanenin cikardigi 1000TL lik fatura icin sigorta sadece 500-600TL öder ve bu ödemenin bilgilerinide sizlere yollayarak istenilen etkiyi yaratir. Sigorta firmasi sizin asla ödeyemeceginiz bir indirim ile öder. Islem bilgilerinizide görünce bu indirimi sigorta sirketinin sizin icin yapmis oldugunu görmek sizleri sevindirir. Bu sayede bu sisteme bagimli kalirsiniz ve hemen hemen sigortali olmayi artik arzu ederseniz.

Fakat tüm hesaplama ve faturalama aslinda sahte.

Neyse konuya devam edelim. Hastanelere girisler siki bir kontrol altina alinir. Kimlik sorgulama hastane binasina girmeden evvel yapilmaya baslanir. Hastanedeki güvenlik birimleri ici ve disi kontrol edecek sekilde arttirilir ve kimse bu alanlara kimlik bilgisini vermis olmadan giremez ve etrafta dolasamaz. Hastane ekipmanlarini calinmalari, bilgisayarlar, mikroskoplar gibi aletlerin yok olmalarina abartili bir sekilde izin verilir. Bu sekilde raporlar düzenlenerek olusturulan güvenlik sistemi icin bir neden yaratilir ve insanlarda buna zamanla alisir ve kabul ederler. Ayrica hastaneye giden veya giren herkesin resimli bir kimlik karti takmalari zorunlu hale gelir ve hastaneye neden geldiklerini aciklamalari gerekir, bu ister laborant, ister hasta, isterse doktor olsun herkese ayni sekilde uygulanir. Bunun sebebi, herkesin kimlik belirtme islemini kabul edip bunu artik hayatlarinin bir parcasi olarak görmelerini saglamaktir. Bu tip kimlik belirtme davranislari öncelile hastane ve bazi ticaret binalarinda uygulanmaya baslanir ve yavas yavas diger sektörlerdede uygulanmaya devam eder, taki herkes bu sistemi kabul edene kadar. Gözlemlemelere göre hastaneler insanlari hapsetmek icinde kullanilabilecek mekanlardi, yani suclularda orada tedavi görüyorlardi. Fakat bu tam olarakda tibbi bir tedavi anlamina gelmiyor. Hatirladigim kadari ile hastanelerin hem hastalari hemde suclulari barindiracak yerler olmasini saglamak istiyorlardi. Fakat suclularin sagliklarina kavusmalari gibi bir niyeti tam olarak belirtmemisti. Bir suclunun tam olarak kim oldugunun aciklamasini yapmadi.

Özel doktrolarin ortadan kaldirilmasi:

Doktorlarin imaji degistirilecek. Artik bireysel biri gibi hastalari kisisel olarak tedavi eden biri olarak görünemeyecekler. Ancak doktorlar nerdeyse birer üst yetenekli teknisyen gibi algilanmaya baslanacak.... ve bu sayedede isleri degisecek. Islerinin icerigi zehirli igne vurmak gibi seyleri icerecek. Doktorlarin güclü ve bagimsiz imajlari degistirilecek. Doktorlar tümüyle cok fazla para kazaniyorlar. Onlarda reklam yapmaya baslamali.

Avukatlarda reklam yapmaya baslatilacak. Aklinizda bulunsun; dinleyicilerin cogunlugu doktorlardi ve baska bir doktor tarafindan epeyce bir hakaretimsi tarzda bir konusma ile karsi karsi kaliyorlardi ve konusan doktorun hicbir sekilde bizleri kiskirtici bir sekilde konustuguna dair bir korkusu yoktu..... Tek basina doktorluk yapmak artik gecmisin bir parcasi olamaya baslayacak. Belki bir kac tane cetin ceviz ayakta kalmaya devam eder fakat cogunluk enstitüler veya hastaneler tarafindan ise alinacak. Grup calismasi veya sirketlendirme desteklenmeye baslanacak ve buna bagli olarakda medikal sirketlerin artisi saglanacak. Bu sayedede artik doktorlar kendi muayenehanlerini acmak yerine artik sirketlerin bünyesine gecemyi tercih etmeye baslarlar. Tabi sunuda belirtmek gerekirki, ise alinan kendine is verene hizmet eder yani hastaya degil. Bunun örneklerinide gecen 20 yil zarfindada gördük zaten. Görünüse göre ufukta daha bircok degisim var.

Teshisi ve tedavisi zor olan yeni hastaliklar:

Diegr bir konu ise saglik ve hastaliklar. Dediki, yeni ve daha önce görülmemis hastaliklar belirecek. Teshisleri ve tedavileri neredyse imkansiz olacak, en azindan uzun bir süre icin. Bunlari dinlerkende aklima AIDS geldi ve dedikleri ile tamamen bagdasiyordu. Sanirim bu tip hastaliklardan bahsederkende AIDS i ima ediyordu.

Nüfus kontrolünü saglamak icin kansere careleri bastirmak:

Dediki; Suan neredeyse her türlü kanseri tedavi edebiliriz. Tüm bilgiler dosyalarda ve suan Rockefeller Enstütüsünde barindiriliyorlar ve kamuya sunulup sunulmayacaklari ise belirsiz. Fakat sunuda göz önünde bulundurmalsiniz, eger kimse ölmemeye baslasaydi dünyanin nüfusu nasilda aniden artmaya baslardi. Baska bir hastalik yerine kanserdende ölebilirsiniz. Kansere karsi olan mücadele hastaligi iyilestirmek yerine daha cok hastanin kendini daha rahat hissedebilmesi yönünde devam ediyor. Yani bu sayede nüfus artisi frenlenebiliyor.

Kalp krizlerini suikast maksatli kullanmak:

Suanda kalp krizini simule edebilecek bir teknoloji var. Bu teknoloji suikast girisleri icinde kullanilabilir. Sadece neye bakmasi gerektigini bile patologlar otopsi aninda gercek ve simule edilmis bir kalp krizini ayirt edebilirler. O an icin böyle bir doktorun nasil böyle konular hakkinda böyle rahatca konusabildigini düsünmeye baslamistim. Bu ve diger kanser tedavileri o kadar sok ediciydiki, bir anda bu insanlarin karakterleri hakkinda süpheler duymaya baslamistim.

Daha sonra gida ve egzersizler üzerine konsumaya devam etti. Saglikli beslenen ve düzenli egzersiz yapan insanlar eskisi kadar uzun yasayabilecek. Fakat bu tarz yasami cok az bir azinlik tercih edecek. Tam olarak hangi gidalarin azalacagini veya gereginden fazla üretilecegini aciklamadi fakat geriye bakarsak kullanilan yüksek yag ve tuz diyetlerinin atardamar tikanikliklarina ve kalp hastaliklarina nasil neden olduklarini hatirlamaya baslamistim. Eger insanlar cok tembel olup sadece hazir ve zararli gidalara yönelip egzersiz yapmazlarsa kisa süreli bir ömüre sahip olurlar.

Ayrica dediki, dogru diyet konusunda yeterince bilgi sunulacak herkesin kolayca ulasmasi saglanacak fakat halkin cogunlugu özelliklede aptal ve tembel olanlar yani yasamaya aslinda haklari olmayanlar kolay, hazir ve tadi daha iyi olan gidalara yönelecekler. Gida üzerine baska rahatsiz edici seylerde anlatti ancak hepsini hatirlayamiyorum. Fakat hatirladigim birsey.... insanlarin arka bahcelerine sebze ve meyva ekerek diger sagliksiz gidalardan uzaklasabilmeleri fikri idi. Gerisi ise hazir gidalarin zararliligi üzerine idi.

Egzersiz konusunda sunlari söylemeye devam etti, daha cok insan daha sik egzersiz yapmaya baslayacak, özelliklede kosmaya, cünkü herkes kosabilir. Kosmak icin özel bir ekipmana veya mekana ihtiyac yok. Heryerde kosabilirsiniz. Insanlar heryerde kosmaya baslayacaklar. Bu huylada sunu belirterek tedarik etmek icin nasil istek dogacagina isaret etti. Bununla atletik giyime ve ekipmanlara degindi. Sekilli ve göz kamastirici giysiler ve ekipmanlar üretilerek insanlar bunlari almak isteyecekler ve bu yollada egzersiz yapmaya yönlendirilecekler.

Gida tüketimine bagli olarakda halka acik yiyecek tüketim mekanlarinin arttirilacagini belirtti. Bu ayni zamanda aile ilede baglantili idi. Insanlar disarida yemeye alismaya basladikca evde yemek yapmak önemini yitirecekti. Insanlar evlerindeki mutfaklara daha az bagimli olmaya baslayacaklardi. Buda hazir yiyeceklerin genis capli artmasina baglaniyordu, yani paketi mikrodalgaya atip 5 dakikada haizlamak gibi. Tüm yiyecekler ön pisirlmis olarak sunulacakti. Tabiki bunlarin örnekleri bugün her markette mevcut.... hemde gercekten iyi olanlari. Bu yemeklerin ilk piyasaya cikmasi ilede disarida yemek yeme aliskanligini ilerletme cabalari baslamisti zaten. Hazir yiyeceklerde zararli yiyeceklerin bir parcasi olacak. Kendi yiyecegini pisirmek yerine, tembel olup zararli hazir yemekleri yiyenler eger aldiklari fazla yaglari ve kalorileri egzersiz yolu ile eritmeye calismazlarsa uzun süre yasamayida hak etmiyorlardi.

Tüm bu anlatimlar daha cok ahlaki bir hüküm verir gibi inansanlarin fazla enerjileri ile ne yapmalari gerektigine isaret ediyordu. Zeki insanlar dogru gidalari secip saglikli yasamayi ögrenmeye baslayacaklardi ve bu tip insanlarda uzun süre yasamasi beklenenler idi.

Egitimin blug cagina girisi ve gelisimi hizlandirmasi icin kullanilmasi:

Bu konuda saglik konusuna baglanarak aciklandi. Dediki, sanirim evrimi istedigimiz yöne dogru hizlandirabiliriz. Bunu sadece genel bir aciklama olarak hatirlayabiliyorum. Dinlerin sönüklestirilmesi gerekti. Eski dinler yok olmak zorundalar. Burada bu aciklamalari yaparken ateist oldugunuda itiraf etmisti. Din illaki kötü degil. Fakat bircok insan dinin ilahilerine ve rituallerine karsi bir ihtiyac duyuyor. Yani bir dinleri olacak. Fakat bas dinler degismek zorundalar cünkü gelecek olan degisime baska türlü ayak uyduramazlar. Eski dinler gitmek zorunda. Özelliklede hristiyanlik. Roman Katolik kilisesi cökertildigi zaman geriye kalan hristiyanlarda olusan dalgaya katilacaklar. Ardindanda yeni olusturulan bir din tüm dünyada kullanilabilir. Yeni din tüm eski dinlerden bir parcaya sahip olacak ve bu sayede her inanan kendini tekrar evdeymis gibi hissedecek. Bircok insan ilgilenmeyecek bile. Artik ihtiyaclarinin olmadiginin farkina varacaklar.

Incilin tekrar gözden gecirilerek anahtar kelimelerinin degisimi:

Plani uygulayabilmek icin incil degistirilecek. Yeni dine uyabilmesi icin tekrar yazilacak. Hemen hemen, farkli yorumlari olan anahtar kelimeler yeni kelimeler ile degistirilecek. Yeni konulan kelimenin anlami eski anlaminada yakin olacak. Ve zamanla kelimenin diger yorumlarida vurgulanarak yeni kelime yerine oturtulur. Ne demek istedigimi umarim anlayabiliyorsunuzdur. Ancak ana fikir incildeki her kelimeyi degistirmek degil, sadece anahtar kelimeleri degistirmek yeterli. Tek bir yeni kelime ile tüm bir cümlenin anlamini degistirmek mümkün ve bu yolla incil yeni dine uydurulabilir. Bircok insan aradaki farki anlayamayacak ve geriye kalan ve farki bilen azinlik ise artik bir önem teskil etmeyecek.

Bazilariniz kilisenin buna karsi cikacagini düsündügünü saniyorum, ancak size bir sürpriz yapayim, bu degisimde kilisede bize yardim edecek! Bu anda tam olarak neyi ima ettigini anlayamadim. Fazlada üzerinde durmadi.

Egitim sisteminin doktrinlestirme icin kullanilmasi:


Egitimle ilgili hatirlayabildigim bir konu ise tipki incil yapacaklari degisimleri diger klasik öykülerdede uygulacak olmalari idi. Örnek olarak Mark Twain'in eserlerini ima etti. Siradan biri aradaki farki asla anlayamazdi. Yapilan ince degisimleri saptayabilmek icin eski ve yeni kitaplarin kelime kelime incelenmesi gerekirdi. Fakat degisimler sadece yeni sistemin kabul edilebilir bile hale getirilmesini saglayabilmek icin. Okulda daha fazla zaman gecirilecekti ancak birsey ögrenilmeyecekti.
Ögrenciler "birseyler" ögrenecekler ancak eski ögrenimden fazla olmayacak. Durumu daha iyi olan insanlar, daha iyi mekanlarda yasayacaklar ve cocuklarida daha iyi okullara gidip daha fazla ögrenecekler. Düsüncemiz evrimi hizlandirabilecegimizdir.

Cocuklari daha cok ögrenmeye iterek beyinlerinin daha cok calismasi saglanabilir ve zeka seviyeleri arttirilabilir. Bu sayede bu tip egitim görmüs olan insanlarin cocuklarida zeki olabilir ve daha kücük yasta yüksek bir zekaya sahip olabilirler. Bu itis sanki cocuklarin psikolojisini degistirircesine bir hareketti. Okul zamanlari uzatilacak. Artik yaz tatili diye birsey olmayacak. Cocuklar sürekli olarak okulda olacaklar. Ailevi tatil planlari artik sadece yaz yerine tüm yil üzerinden ayarlanabilir. Bazi insanlar icin ögrenimlerini tamamlamak oldukca uzun sürebilir. Eskiden kisa yoldan gelen fakülte mezunlugu artik ileri egitim ve dereceler elde ederek saglanabilecek. Yani bircok okul zamani aslinda bosa harcanan zaman olacak.Iyi okullar rekabete baslayacaklar. Anladigim kadariyla bu sistemle tüm ilk-orta-lise ve ünversiteyi kapsiyordu. Cocuklar genc yasta ileride ne okumak istediklerine karar vermek zorunda olacaklar ve bu alan üzerinde egitime baslayacaklar, tabiki secilecek dereceye ulasabilirlerse. Bir kere baslandiktan sonra baska bir alana yönelmek oldukca zorlastirilacak. Ögrenimler derinletilecek fakat sinirli tutulacak. Baska alanlarla ilgili materyallere ulasmaya izin verilmeyecek veya sadece özel izinle ve cok iyi bir nedenle izin verilecek. Sanirim bu alanlarla fakülte ve üniversiteleri kast ediyordu. Insanlar okuduklari alanda cok sey ögrenip uzmanlastirilacaklar fakat yinede herseyin tam olarak nasil yürüdügü anlamayacaklar.

Bilgiye erisime getirilecek kontrol:

Zten okullardaki bilgisayarli sisteme gecisten bahsediyordu ve bununla beraber her kim bilgisayara veya bilgilere ulasmak isterse bunun icin izin almak zorunda kalacakti. Okuduklari alan disindaki bilgilere ulasmak isteyenlerin bu belgelere ulasabilmeleri icin cok iyi nedenleri olmasi gerekecekti. Yoksa ulasima izin verilmeyecekti.

Okullar topluluk merkezlerine dönüsecek:

Diger bir bakis acisi ise okullarin toplanma yeri olarak algilanmasi idi. Bu sayede okullar günlük yasamin vazgecilmez parcalari olabilirlerdi. Cocuklar akademik egitimleri tamamlayana kadar bu topluluk icerisinde yasamak zorunda kalacaklardi. Tipki okuldaki tiyatro, folklor, spor ve el isi gibi ugrasilarla cocuklar okul ortaminda tutulacaklardi. Bazi cocuklar tüm aktiviteler ve ögrenimlerini bir arada sürdüremeyecekler ve bazilari yani zeki olanlar ise bir yolunu bulup egitimlerini tamamlayacakalar. Bu tip strese uygun olmayanlar diger daha degersiz olan alanlara yöneltilecekler. Okullar bir nevi saglami cürükten ayiklamak icin kullanilacak.

Buna bagli olarakta alkol ve uyusturucu kullanimina karsi olan psikiyatrik yardimlar arttirilacak ve bu tip yardimlari alan ve hayatlarina devam edenler ise süper-basaricilar olacak. Diger bu tip yardimlari almayan ve strese bagli sendromlara kapilanlarda gereksiz olarak harcanilabilir sinifina düsecekler.

Bazi kitaplar kütüphanelerden kaybolacak. Bazi farkli fikirlere sahip kitaplar etrafda bulundurulmaycak. Sanirim bununla hirsizligi kastetmisti. Belirli kisiler kütüphanelere gidip secilmis kitaplari ödünc alip yok edeceklerdi. Ayrica herkes kitaplara sahip olamayacak. Hatta bazi kitaplara sahip olmaya dahi izin verilmeyecek.

Kanunlarin degistirlmesi:

Yeni sistem icin kanun degisiklikleri sart. Bu nedenle pazar günleri acik olmak veya calismak ile ilgili kanunlar iptal edilecek. Sans oyunlari kanunlari yumusatilip insanlarin daha cok sans oyunlari oynamasi saglanacak. Artik hükümetlerinde sans oyunlarina katilacagini belirtti. Yani neden tüm sans oyunlarinin getirileri özel kisilere kalsinki! Ancak halk sans oyunlari oynayabilmeliydi ve bu tip oyunlar kisisel olmaktansa toplumsal bir hal almaliydi ve yasa disi olmaktan cikmaliydi. Spor yarismalari arttirilacak ve futbol gibi genis kitlelerin katildigi oyunlar arttirilacak. Fakat yarisma aslinda sadece hileli olacak ve hepsi kontrol altinda oynatilacak.

Uyusturucu kullanimi arttirilacak ve bir orman havasi yaratilacak:

Alkol ve uyusturucu kullanimi arttilacak. Ayni zamandada anti-alkol ve anti-uyustrucu kanunlari agirlastirilacak. Bunu ilk duydugumda bu bana cok celiskili gelmisti. Neden kullanimla kanunlarin sertligi esit zamanda arttiriliyordu? Ancak fikir su; alkol ve uyusturucunun artmasi ile yaratilan orman atmosferinde gücsüz ve zayif olanlar elenebilirdi. Bir baska aciklamada ise sunu belirtti: Dünyada nüfus patlamasi olmadan evvel orman kanunlari gecerli idi ve bu kanunlarda sadece en uygunlar hayatta kalabilirdi. Hayatta kalabilmek icin hastaliklara ve negatif akimlara karsi kendinizi savunabilmeniz gerekiyordu. Eger bunlari basarabiliyorduysaniz hayatta kalabiliyordunuz. Ancak bugün o kadar medenilestikki artik uygun olmayanlar dahi hayatta kalabiliyor ve bu sadece gercekten uygun olanlarin pahasina gerceklesiyor. Uyusturucu kullanimi ile artik uygun olmayanlar ayiklanabilir ve tekrar orman kanunlari uygulanabilir. Uyusturucuya karsi olan savas haberleri medyada lanse edilerek halkin bilincine sokulur. Bu sayedede artik su hayali "dünya cok hos ve güzel bir yer" mantigi yok edilir.

Ayni sey alkol icinde uygulanir. Alkol kullanimi ve cezalandirmasi ayni zamanda arttirilir. Zayif ve uygun olmayanlar alkol kullanimlarini arttirmaya baslarlar. Alkollü araba kullananlara karsi olan yeni kanunlar ehliyetlerin kolayca iptaline ve araba kullanma sanslarinin ellerinden alinmasina neden olur.


Tüm bu anlatimlarinin ardindan sunlarida söylemeyi ihmal etmedi:

Bizleri bu tip seytani degisimleri tanitmamizin kötü oldugunu düsündügünüzü biliyorum ancak sunuda unutmayin, o kadarda kötü degiliz ve herkese esit bir sans veriyor ve isteyenlerede cikis yolunun isigini acik tutuyoruz. Hayat sadece arz ve talepten olusur, sadece neyi arz ettiginizi iyi bilmelisiniz. Doganin ayiklama metodu kacinilmaz bir islem ve bizde doganin icinde yasadigimiza göre saglikli ve uygun bir medeniyet kurabilmemiz icin doganin kanunlari ile yasamak zorundayiz.


-----------------------------------------------------------

Buraya kadar okuyabildiginiz gibi bu konusma doksanlarin sonunda idi ve benim arsivimde bulunuyordu. Bu yaziyi bugün tercüme etmis olmamin sebebi anlatildigi günden bugüne olan degisiklikleri ve ilerideki yenilikleri daha rahat kavrayabilmeniz icin. SAnirim simdi hükümetlerin bazi "seytani" davranislarinin gercek sebeplerini daha iyi anlayabileceksiniz. Yazilarimda illuminatinin sizleri sevdigini dile getirdim ve bunun nedenlerini aciklamaya calistim. Yani bugün devlet bir yandan sigara satislarini arttiriken diger yandan birakilmasi icin neden ugrasiyor sanirim simdi daha anlasilir bir hal alabiliyor. Bir ayiklanma evresindesiniz ve sadece uygun olanlar "normal" ve saglikli bir yasam sürebilecekler. Bakin okullar nasil birlestirildi ve ilk ögretim 8 seneye cikarildi! Bakin alkollü arac kullanma cezalari ne kadar agirlasti. Bakin dogum kontrol üniteleri ne kadar kolay erisilebilir bir duruma geldi. Artik migrosta dahi kasanin yaninda prezervatif bulabiliyorsunuz. Kütüphaneler yavas yavas kapatiliyor ve hepsi elektronik caga geciyor. Devlet herkese milli piyango ve iddaa gibi sans oyunlari oynatiyor. Futbol artik 1. Lige degil, bir Süper Lige sahip. Bir sürü yeni kupa karsilasmalari yapiliyor. Ilimli Islam yorumlarida aldi basini gidiyor! Düsünün moronlar düsünün......

Yani yaklasik 45 sene evvel planlanmis sistem bugün tikir tikir isliyor ve daha geriside geliyor. Topluma ayak uydurup tekil düsünmediginiz sürece negatif tarafa ayiklanmaniz sadece an meselesi. Yazilarimi anlayan %10 umarim bu yaziyi gercekten ciddiye alir. "Gercek" hayatta basarilar.Tüm bu planlarin ana kaynagi "Report from Iron Mountain" isimli belgeye baglantilidir. Sanirim tükcesi yok ve tüm kitabi tercüme edecek zamanimda. Yazilarimin bitmesine az kaldi! 3-5 tane daha ve bye byeeee.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder