9 Mart 2012 Cuma

Dünya Savasi (Okuyucu Yazisi)


Merhaba Moronlar,
Asagidaki yazi "setiturkish" rumuzlu okuyucu tarafindan yollandi ve icerigi gercekten dikkate alinmasi gereken bir yazi oldugu icin yayinlamaktan sevinc duyuyorum. En sonunda bilgi paylasiminin baslamis oldugunu görmek sevindirici. Yazilarin devami dilegi ile. yazilarin yanina parantezlerde (italic) kendi yorumlarimida ekledim.
-----------------------------------

DÜNYA SAVAŞI
Son zamanlarda, özellikle uyanmış, kendini bulmuş insanlar için hic de yabancı gelmeyen bir kelime "dünya savaşı" (world war). Hep bir dünya savaşı beklentisi var, aslında 3.dünya savaşı başladı fakat gercek yıkım başlamadı bunun yaşanması artık cok yakın. Salak medyaya bakarsanız, herşeyin tıkırında gittiğini, borsa, magazin haberleri,günlük trafik kazaları, şehit (niyazi) haberleri vs. görürsünüz.
Şu an çevrenize bile baksanız hiç anormal bir durum görmüyorum dersiniz, böyle düşünüyorsanız göremeyecek kadar körsünüzdür.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok, yanı başınıza bakın,I RAK, FİLİSTİN, AFGANİSTAN, KIRGIZİSTAN, GÜRCİSTAN, RUSYA (çeçenistan,abhazya,osetya) FİLİSTİN, TÜRKİYE(PKK). Sadece bu saydığım ülke ve bölgelerdeki ölümlere bakın. Afrikaya,  uzakdoguya hic gitmiyoruz bile.
Gerçek yıkım (dünya savaşı) İRAN işgaliyle başlayacak. Işe yaramaz, salak, evrimini tamamlayamamış insan toplulukları için, yeni toplu mezarlar hazırlanacak.

Yukarıdaki resimdede gördüğünüz gibi ABD (United States [of America]), IRANI ı çevrelemiş durumda. Yıllarca savaş planları yapıldı ve artık uygulama zamanı geldi, her şey düşünüldü, aklını kullananlar için uyarılar verildi. (Hint okyanusundaki Garcia adasina yapilan cephane yüklemeside cabasi. Albert Pike'in 1871 deki 3. Dünya Savasi plani mektubunuda okumussunuzdur umarim)
"ben bir uyarı görmüyorum’" diyorsanız,
Alın bunu.

Hiç dikkatinizi çektimi, Türkiye ile İsrail arası neden açıldı. Hiç düşündünüzmü? Bunların hepsi bir oyun ve savaş planıdır. Düzmece bir yardım gemisi gönderildi, sonuçları bilinerek yapıldı.
Karadan her türlü yardımı kabul eden israil, neden deniz yoluna karşı çıktı ve silah kullandı? Dediğim gibi hepsi oyun, toplu mezarlara koyulacakları bir kutuplaşmada toplamak. Hani yardım için yola cıktık diyorlar ya, düşünün bakalım deniz yoluylamı daha kolay ve ucuz, kara yoluylamı? (Birde kim seciyor bu yardim etmek isteyen arkadaslari? Neden bir cocuk gemiye bindiriliyor? Insani yardim kursu ve bilgisi dahi olmayan bilgisiz bircok kisinin o gemide ne isi var? Neden bu isi kizilay ekibi dogrudan yapmiyor? Ayni senaryo ile ABD de 2. Dünya savasina sokulmustu. Almanlar karasularina girecek her türlü gemiyi batiracaklarini beyan etmislerdi ve ABD de bilerek oraya bir yolcu gemisi yollamisti. Gemi batirildi yaklasik 3000 kisi öldü ve ertesi gün 1 milyon amerikali askere basvurdu veeee ABD 2. Dünya savasina girdi. Tarih tekerrür ediyor gibi!)
Tabi ki kara yolu, deniz yolundan 5 kat daha ucuz artı zaman olarakda daha kısa. Bunlar bilindiği halde deniz yoluyla sözde yardım edilmek için yola cıkıldı, hükümet destekli bu projede sonuçları hep birlikte gördük. İsrail ile göstermelik aramız açıldı. Uyuyan halk (koyunlar) israil e düşmanca mitingler düzenledi, gercek sucluyu göremediler, sonucta hesaplar, planlar tam istendiği gibi oldu.
İsrail, iranı ve suriyeyi vurmak için Türkiye nin arabulucuk rolünden ve ortadogu misyonundan cıkmasını istiyordu. Sonuç mükemmel oldu, derhal türkiye apar topar israille olan ilişkilerini kesmiş gibi kamuoyu yaratıldı.
Bakın suriye başkanı Beşar ESAD 07.07.2010 tarihinde ne açıklama yaptı.
Jerusalem post:
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İsrail-Türkiye ilişkilerinde yaşanmakta olan gerginliğin Ortadoğu'nun istikrarını tehdit ettiğini belirtirken, "Savaş ihtimali artıyor" dedi.
Türkiye'nin Ortadoğu'nun girdilerini ve çıktılarını bildiğini belirten Suriye Devlet Başkanı, "Daha önce barış görüşmeleri ve bölgesel istikrar için Türkiye'den daha önemli bir faktör olmamıştı" dedi. 
Peki bölgedeki arap ülkeleri bu savaşa dur der mi. Demezler diyemezler, tam aksine onlarında işine gelir. (It is just business nothing personal)
Birleşik arap emirlerin ABD büyükelçisi Yousef AL-OTAİBA 07.07.2010 da bir açıklama yaptı.
Washington times:
BAE, İran a askeri seçeneğin kullanılmasından yana olduklarını belirtti.

"Bu bir kar-zarar analizidir" diyen Birleşik Arap Emirlikleri elçisi İran ile 12 milyar doları bulan ticaret hacimlerine rağmen nükleer silah sahibi İran'ı engellemeyi daha önemli gördüklerini ifade etti.

İnsanların müslüman bir ülke olarak İran'a yapılacak bir müdahaleyi protesto edeceklerini ama İran'ı engellemek zorunda olduklarını söyleyen al-Otaiba, "Birleşik Arap Emirlikleri'nin güvenliği için bedel ödemeye hazırım" dedi. 
(Daha sonrada bir baska bakan "yanlislikla agzindan kacirdi" dedi :-)

Elçi ayrıca, bazı Arap diplomatların da benzer şeyler söylediğini ama bunu kamuoyuna açıkça söylemediklerini de iddia etti.

Birleşik Arap Emirlikleri elçisinin konuşmasını yorumlayan ABD'nin eski Birleşmiş Milletler temsilcisi John R. Bolton, bu açıklamanın İran Körfezi'ndeki birçok Arap devletinin ortak görüşü olduğunu söylerken, bu Arap ülkelerinin askeri müdahalenin tek alternatif olduğunu düşündüklerini iddia etti.
Savaş kaçınılmaz ben buna savaş demeyecğim ,işe yaramazların silinmesi diyeceğim. Bu silinme cok daha yakın ve postal sesleri artık duyulabiliyor.
Dünya ekonomisi çökmek üzere, sürekli bilinçsiz bir tüketim çılgınlığı sürüyor, sistem daha fazla kaldıramıyor, krizler patlak verdi, çeşitli yamalar kullanılıyor ama bunlar sadece günü kurtarıyor, daha uzun kalıcı bir çözüm için, işe yaramaz bok makinelerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. (Ekonomi denen makine eger durursa halk ellerindeki paranin karsiliginin olmadigini anlar ve sistem tümüyle cöker. Bu cöküsü engellemek icinde savas cikarilir, gereksiz insanlar yok edilir, kaynaklar tekrar artar ve makine tekrar hiz kazanip eski devrine gecer, kisaca "normalizasyon evresi") 
Nedenmi bok makinası, sadece bok üretebilirde ondan.
Bulunduğum mevki itibariyle günlük ortalama en az 1 yeni iranlı tanıyor ve konuşuyorum. Hepsine ilk sorduğum şu olmuştur ‘’ahmedinejat ı seviyormusun’’ henüz şimdiye kadar hiç sevene, ona oy vermiş birine rastlamadım. Aynı şekilde diğer kuklalarından (devlet başkanı,başbakan) adil bir seçimle geldiklerini düşünmüyorum. Eldeki veriler bunu gösteriyor. (Halk sadece baskani secebilir ve kimse "ya biz bu cumhurbaskanini niye secemiyoruz? Hani demokraside güc bizdeydi" diye sormaz. Cumhurbaskani= The Big Boss)
(Herkesi luciferin isigi ile aydinlatacak :-)
İran ABD ye kafa tutuyor, ABD irandan korkuyor gibi sacma sapan yorum yapan kafasızlar, bir futbol takımı tutar edasında sonlarının nereye gideceğini bilmeden yaşıyorlar. Iranın yerinde kim olsa aynısını der yoksa irandan korkuyoruz bize saldırmayın, askeri gücümüz yeterli değil denmesimi bekliyordunuz. Mukayese ettiğiniz amerika nın elindeki gücü biliyormusunuz? Acaba amerikadaki uçak sayısı kadar iranda tank var mı?
Yinede üşenmeden ABD ve İran ın ellerindeki askeri güçleri yazıyorum.
ABD'nin toplam asker sayısı : 1.380.491 (Arti özel birlik XE [Black Water])

ABD Deniz Kuvvetleri
Deniz Kuvvetleri asker sayısı : 375.618
Gemi sayısı : 317 (250'si Savaş gemisi)
ABD dışındaki gemi sayısı : 110 (Büyük kısmı Akdeniz ve Körfez bölgesinde)
Denizaltı sayısı : 60 (15'i Dünya'ya yayılmış poziyonda)

Uçak Gemisi sayısı : 12+1 (1 Gemi inşa halinde)

Uçak gemilerinde ne bulunuyor ?
70-80 Savaş uçağı, 6 helikopter, 5-6 bin mürettebat. Uçak gemileri yakıt, yiyecek ve içecek ikmali yapmadan 10 yıl denizde kalabilme kapasitesine sahiptirler.

Denizaltılarda ne bulunuyor?
Tomehawk füzeleri, 100-150 mürettebat.

ABD Hava Kuvvetleri
Toplam savaş uçağı : 906
Deniz Kuvvetlerine bağlı : 432
Konvansiyonel savaş uçağı : 36
Uçak gemilerindeki savaş uçağı : 280

Bombardıman uçaklarıı :
B-52 Stratofortress : 94
B-1 Lancer : 93
B-2 Spirit : 21

Savaş uçakları :
F-117A (Hayalet Uçak ) : 54
F-15 : 252
F-16 : 444
A-4 Skyhawk : 125
AV-8B Harrier :114

ABD Kara Kuvvetleri
Asker sayısı : 481.160
Tank sayısı : 8.000

İran ın toplam asker sayısı: 540.000
Kara kuvvetleri: 350.000
4 kolordu, 4 tank tümeni, 6 piyade tümeni, 2 komando tugayı, 1 hava indirme tugayı
Ayrıca kendi başına hareket eden
1 piyade tugayı
1 hava indirme tugayı
3 komando tugayı
1 sahil guvenlik grubu
5 topçu tugayı
6 helikopter grubu
Ve artan sayılarda istihkam ve lojistik birlikleri.
Yine iran ın 1.565 muharip tankı ancak bunların sadece 500 ü modern (Yani gerisi Hurda)
Bunun yanında 550-670 arası sayıda hafif zırhlı aracı
Hava kuvvetleri:15.000
300 uçak bunlar büyük ölçüde yedek parça sıkıntısı yaşıyor. Kapasite olarak %60 kullanımda. (Ayrica pilotlar ABD ucaklari ile kapismaktan tirsiyor, teknoloji üstünlügü!)
Ne olursa olsun bir şey bahane edilerek (nukleer çalışma) savaş cıkarılması kacınılmaz. Düzen böyle, sistem böyle işliyor. (Ölümden yeni hayat dogar)
Tıpkı afganistan a usama bin ladin (el kaide) bahane edilerek girildiği gibi. (Al-Qaida CIA nin kendi olusturdugu terör gruplarinin dosya/operasyon ismidir. Böylece terör bahanesi ile istedikleri ülkeye dalabilirler) Yine ırak a kimyasal, biyolojik silahlar bahane edilerek girildiği gibi, İranada bir şekilde bahane bulmak zor olmayacak. Yıllardır nasıl bir saldırı yapılacagı tatbikatlarla ölçülüyor, İran savaşıyla birlikte artık yeni bir dunya savaşı kaçınılmaz olucak,büyük bir yıkıma az kaldı. Türkiyenin yada avrupanın bu etkiden uzak kalacagını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Allahında yapacak birşeyi yok. Hic boşuna allaha yalvarmayın. 

Birazda kahinlere değinmek istiyorum.
Baba vanga:
Kehanetlerinin %80 i tutmuş durumda.
Obama nın başkan olacagını 18 yıl önce bilen bulgar kahin obama için "değişim sloganıyla gelicek,aksine dünya ya barış değil felaket getiricek’" demiştir.
11 eylül ü, rusların kursk faciasını ve rusyanın gürcistan işgalinide bilen kahin 2010 için 3.dünya savaşı kasım 2010 da başlayacak, ve 2014 e kadar sürecek demiştir.
Nostradamus:
16.yy yaşamış bir kahin olarak biliyoruz kendisini,gelecege dair kehanetlerini bir kitapda şiir gibi dörtlüklerle yazmıştır.
11 eylülü şöyle anlatıyordu dörtlüklerinde ‘’havadan gelecek yıkıcı güç o yeni şehrin başına’’
3. dünya savaşınıda dörtlüklerinde şöyle açıklıyor.
"ürkütücü gülyabani sallayınca rodos u, arzı endam edecek gökyüzünde savaş çığlıkları, o bölünmüş topraklar varya ne acılar çekecek’’
Bölünmüş toprak ortadoğu
Rodos türkiye ile birlikte anılır.
--------------------------------------------

Bende yaziya Hopi kizilderililerinin bir kehaneti ile katkida bulunayim: (Kehanetlerinin cogunun gerceklestiginide belirtsem iyi olur sanirim)
Near the day of the Great Purification, there will be cobwebs spun back and forth in the sky through which 'people will walk.
Büyük arinma günü yaklastiginda, insanlar gökyüzünde örümcek agi gibi ileri geri gerilmis hatlarin icinden gececekler.
Chemtrails (Kimyasal spreyleme)
Bu tip görüntüler neredeyse hergün dünyanin heryerinde gerceklesmekte. Ancak kafasini kaldirip bakan yada soran cok az oldugu icin görevin devami oldukca kolaylasiyor. Bu arada bu islemleri yapan ucaklarin cogunlukla kayit numaralarinin olmadigi ve kule kayitlarina alinmadigini ögrenmekte bir baska ilginc durum. Hatta bazi görüntülenen ucaklarin "motorlarinin" dahi olmadigini görmek daha bir ilginc (holografik aldatmaca).
Neyse konu savas ve onun cikacagi üzerine. Ancak sunuda son zamanlarda görmekteyizki koyunlar kendilerini tüm bu negatiflikten ve "kötülükten" kurtaracak bir mesih/mehdi beklemekteler. Anlatilanlara ve rivayetlere göre, mesih gelip adalet getirecek (kiminki?), herkes zengin olacak (herkes zenginse öyle bir kavram olmaz), kötülerin icabina bakacak (incildeki "canavar" [the Beast] kavrami derinlemesine incelenirse bunun "insanin kendisi" oldugu anlasilir, yani kötülügün kendisi) falan filan. Bu simdi bana tipki Yildiz Savaslari filmindeki Obi Wan Kenobiyi animsatti. Bir adam "beyaz" cübbesi ile ortaya cikip "ben kurtacam sizi" diyecek ve koyunlarda onun pesinden kosacak. Cünkü koyunlar problem cözmektense aslinda sadece sürekli problem yarattiklarini (hirs) kabul etmeyi ret ederler ve böylece sorumluluktan kacip isi baskasina devrederek herseyin daha kolay olacagini zannederler. Mesih tabiki gelecek, cünkü koyunlar bunu istiyor ve bekliyor. Talep varsa arzda vardir. Daha önce anlatmis oldugum "sok testleri" internetteki forumlar ve TV programlarina olan ilgiye göre elde edilen verileri "echelon" yada "gamma knife" gibi bilgisayarlara yükler ve sonuc olarak halkin bir mehdiyi ne kadar istedigi üzerine simülasyonlar yapilir. Dogru zaman ve mekan tespit edilir ve uygulama gerceklesir. Dünyadaki tüm yasam devasa kapasiteli bilgisayarlara bagli simülasyonlarla isliyor ve mesihin gelisi ve savasin cikmasida bu simülasyonun bir parcasi. Gelecek olan mehdi ise bu:
Ohhh, pardonnn, koyun versiyonunu koymaliydim galiba...
Iste koyunlarin bekledigi mesih/mehdi tiplemesi bu. (gel kucaga modeli)
Herkes bir beklenti icinde iken aslinda hicbirseyin yürümedigini ve hatta dahada kötüye gittigini göremiyorlar. Insanlar kehanetlerin aslinda düzeltilebilecek hatalarin ön uyarisi oldugunu idrak edemiyor ve kehanetlerin gerceklesmesini görmek istiyorlar. Yani yine bir SHOW un olusmasini bekliyorlar, ki böylece dine ve Tanriya olan inanc dahada artar. Cünkü O herseyi önceden bilmistir. Vaaaay be ne yetenek. Dincilere "Peki tanri dünyayi ve bizi yaratmadan evvel ne yapiyordu" diye soruncada ya bir cevap alamiyorsunuz, ya "onun isine akil ermez" gibi moronik cevaplar geliyor yada "bu soruyu soranlar icin cehennemi hazirliyordu" gibi duyabileceginiz en öküz aciklamalr yapiliyor. Iki müslüman yada hristiyan ülke birbirlerine saldiriyor ve iki tarafta Tanrilarinin yanlarinda oldugunu zannediyor. dünya üzerindeki TÜM degisiklikler yakin plan bir bakisla insanlar tarafindan yapiliyor, yani her bir degisimde insan eli var! Fakat kimse "ya Tanri bizi umursamiyorsa?" diye bir soru sorma cesaretinde bulunmuyor..... Dislanabilirler ya! Evrende hersey bir döngüye sahiptir ve bu döngüyü gözlemleyen ve anlayanlar gecmise bakarak gelecegide anlarlar, ondan sonrada kekolara kehanet olarak satarlar!

Örnegin Kabe hakkinda cok atilip satilir. Dünya var oldugundan beri vardi, dünyanin merkezi idi, gravitasyonu farkli idi, uzaydan secilebiliyordu gibi. Kabe islam öncesi paganlarin ritualleri icin kullanilirdi. Ayni zamandada kabeler ülkenin cesitli bölgelerinde pazar ve egitim alanlari olarak kurulmuslardi. Yani sadece bir tane kabe yoktu. Ancak islami turizmin getirmekte oldugu finansal güc ile suudiler diger kabeleri ortadan kaldirarak tek bir kabeyi mekan olarak gösterip ihtisamli bir hale getirdiler. Yukaridaki resimde kabenin bugünkü halini almadan evvelki halini görüyorsunuz! Sel baskininda Allah bile kurtaramamis, yazik. Kabe bir cok kez yikilmis ve onarilmistir ve allah o yikimlari dahi engelleyememistir. Hmmm, simdi burada tekrar su soru karsimiza cikiyor "sakin bütün bunlar Allahin umrunda bile degil olmasin?". O vur kir diyor millet kosuyor fakat asla kendini gösterecek cesareti olmuyor. Ben sana yakinim, heryerdeyim, hep görüyorum gibi terimlerle insanlar sanki sürekli kontrol altindaymiscasina bir psikolojik baski uygulaniyor ve görüldügü gibi isede yariyor. Yenilik insanlarin istegi, cünkü asla ellerindeki ile yetinmeyi bilmiyorlar. Ancak yeninin gelmesi ile eskinin yok olmasi gerektigi prensibini es geciyorlar. Tipki Anka kusunun küllerinden yeniden dogmasi efsanesi gibi, her cöküsün ardindan yeni bir medeniyet ortaya cikar. Sanirim anlayacaginiz gibi bu cöküsün altinda koyunlar ezilip kalacak, belki bende kalacagim, kim bilir, ancak en azindan "NASIL" yapilacagini biliyorum ve bilginin güc ve koruyucu bir faktör oldugununda farkindayim. Kenara cekilin ve Show'un tadini cikarin derim....... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder